-Bir mola BarlarSokağı'na (Gezi Parkı)

Bir mola BarlarSokağı'na (Gezi Parkı)

evet uzun bir zamandır yoktur buralarda...

sebebi ısınan havaların verdiği o hoş duygu ile kendimizi güzel yerlere götürme telaşıydı...

bu güzel tatilin anıları da yer bulacak burada...

ama tatil sonrası taksim gezi parkında başlayan direnişle gerçekten şok olduğumu belirtmek isterim.

evet sonunda bir şekilde bir şeyler olacağı belliydi ama bu şekil bir hareketin bu kadar hızlı bir şekilde can bulması gerçekten çok heyecan verici...

bu süreçte tabi barlar sokağı faaliyetleri durdu tabi durması gerekiyordu.

ama bu güzel mekanların güzel insanları durmadı.

direnişte yer bulan herkese her türlü yardımı yine bu sokaklar verdi.

barlar sokağı ve bu sokağın müdavimleri yarattıkları muhteşem sinerji ile haklı bir direnişin en güçlü kahramanları oldular.

eh haklılar da zaten bu direnişe katılmakta ve bu baskı ve dayatmalara karşı çıkmakta..

yapılan en rahatsız edici yasaklamaların odak noktasında onlar vardı.

eğlenceye, özgürlüğe, modern yaşama ve demokratik ilkelere kafa tutarcasına ortaya çıkarılan yasaklamalara ilk kafa tutacak olan da bu güzel bu eğlenceli insanlar olacaktı ve öyle de oldu.

bu özgür ruhlu insanlar demir yumruğu masaya vurdular...

son ses haykırdılar...

ve susmayacaklar...

sokaklarda özgürlük kokusu hakim olana kadar da mücadele verecekler belli...

-peyote farklı bir gece...

peyote farklı bir gece...

        geçen gece peyoteye doğru yaptığım yolculuktan bahsetmiştim sizlere...

        çok hareketli ve eğlenceli bir gece olacağını düşündüğümü yazmıştım. gerçekten de öyle oldu. 

        kapıdan giriş yaptığım gibi öncelikle ilk kata göz attım. burada kafasına göre takılıp dans eden gençler dikkatimi çekti. biraz daha küçük yaştaki bu gençler ilginç dans figürleri denemekteydiler. 

         müzik iyiydi fakat ben oturmayı tercih ettiğimden üst kata doğru yol aldım. 

        burada herşey gerçekten umduğum gibiydi. içerisi hınca hınç doluydu yine ve ben yine ilk yarım saatimi ayakta takılarak geçirmek zorunda kaldım.

          fakat bu durum pek te kötü değildi. çalan müzikle salınıyor bu sırada viski mi yudumluyordum.

         insan çeşitliliği de gözüme çarpmıyor değildi hani...

        her çeşit insan olmasa da insanın içini ısıtan eğlenceli birçok tip oradaydı.

        peyote nin sevdiğim bir diğer özelliği de mekan girişinde konsepte uygun misafirleri kabul etmeleri. böyle olunca da cinsler arasındaki eşit dağılım göze çarpıyor cidden.

        yarım saat sonra birçiftin kalkması ile boşalan masadan müsaade isteyerek oturdum.

        ortamın vermiş olduğu sıcaklık ve samimiyet oturduğum masadaki insanları tanımamın verebileceği rahatsızlığı ortadan kaldırıyordu.

       devamlı ziyaret ettiğim bir mekan olduğundan garsonlarla olan muhabbetim sayesinde masamdaki insanlarla da kaynaşmam kolay oldu.

       kalabalık ve yoğunluk zaman zaman servisin aksamasına neden oluyordu ama sağolsunlar bana  bu aksaklıkları hiç yaşatmıyorlar ve tabii ki aynı masayı paylaştığım insanlara...

       su sebepten diye düşünüyorum ki masalarına oturduğum bayan arkadaşlar tüm sempatiklikleriyle biraz destek istediler. ne de olsa masalarına oturmuştum ve bunu karşılığı olarak onlara bir nezaket örneği sunmam gerekiyordu.

       ben de bunu kendilerine ileterek birer martini ısmarlama teklifinde bulundum. teklifim onlarında çok hoşuna gitti..

       içkilerimizi yudumlarken derin bir muhabbete daldık.

       bu mekanı ilk defa denediklerini söylediler ama beğenmelerine vesile olduğum için bana da teşekkür ettiler.

        benden onlardan birkaç güzel mekan ismi aldım.

        çalan güzel şarkılara eşlik ettik, içkilerimizi yudumladık peş peşe, dans ettik, en güzeli mükemmel bir muhabbetin ardından mekandan ayrıldık.

       onlar evlerinin yolunu tutarken ben istiklal deki serüveni devam etmek üzere asmalımescite doğru yol almaya başladım.

      bu arada diğer mekan keşiflerim için sözümü de aldım bu arkadaşlardan....

      durmak yok yola devam....  

-renkli gece hayatı

renkli gece hayatı

     gündüzlere bağlı kalmamak lazım aslında. her geceyi uyuyarak geçirmek karanlığa yapılan haksızlık...

     ve geceler bunu haketmiyor.

       adım atmak lazım sokağa renkli gece hayatına bulaşmak için, bir adım barlar sokağına...

     bugün günlerden cuma ve gece daha yeni başlıyor...

     bense istiklale nazır bir cafenin cam kenarında kahvemi yudumlarken bu satırları yazıyorum.

      gelip geçiyor insanlar önümden, onları seyrediyor ve geceye kendini adamış ama barlar sokağı müdavimlerinden olmayan insanları inceliyorum.

      nasıl bir ruh hali içerisindeler ve nasıl eğlenmeye çalışıyorlar bunu takip ediyorum. ve görüyorum ki eğleniyorlar ama yeterli mi bilemem.

       benim için gece yeni başlıyor aslında...

   saat gece yarısını geçtikten sonra ben de buralarda daha fazla duramam artık. karanlıklara doğru akacağım tabii ki...

      bugün içi aklıma gelen ilk mekan peyote.

  balık pazarında kameriye sokağın sonunda bulunan bu mekan gerçekten çok sevdiğim bir mekan.

      en üst katında ki kalabalığı gördüğünüzde gerçekten içiniz kıpır kıpır oluyor.

      süper müziklerle eğlenirken muhabbet ortamınız genişliyor ve hayatınıza yeni dostlar dahil oluyor ansızın...

      bak içim gerçekten kıpır kıpır olmaya başladı.

      yola çıkma vakti de yaklaşıyor...

      yarın peyote anılarımla buluşuruz, gerçekten çok renkli bir gece olacak....

          

           

-içkilerin tarihi (1.bölüm)

içkilerin tarihi (1.bölüm)

 şimdi de içkilerin tarihini ve bulunuşlarını 
anlatalım biraz.... 





keyifle tükettiğimiz 
bu güzel içkiler 
nasıl, nerede 
bulundu acaba .....









bira

tahıl, özellikle de arpa maltının mayalandırılması yöntemiyle üretilir, su ve genellikle şerbetçiotu içerir.

bira en çok tüketilen alkollü içki ve su ile çaydan sonra en çok tüketilen üçüncü içecektir.

bira m.ö. 10000 yılı civarında tesadüf sonucu bulunduğu düşünülen bir içkidir. sümer ve mısır kayıtlarından da anlaşıldığı gibi oldukça fazla tüketilen bir içki olmuştur.

batıya açılma sürecinde osmanlı'da da yerini almıştır

çeşitlerinden bahsetmek gerekirse ;

pilsen: kolay içimli , açık renkli, şerbetçiotundan gelen aromatik ve acılık tat karakteri dengelenmiş, alkol derecesi %4,8-5,1 arasında değişen bir bira tipidir.

lager: lager dünyada en çok tanınan ve bilinen açık renkli, Pilsen'e göre daha düşük acılık karakterine sahip ve aromatik tat karakteri ön plana çıkarılmış bir bira tipidir.

koyu renkli bira: koyu renkli malt ve isteğe göre belirli oranda kavrulmuş malttan da üretilen, %4,8-5,0 alkol ihtiva eden bir bira tipidir.

festival birası: almanya'da özellikle ekim ayında düzenlenen bira festivali için özel olarak üretilen yüksek alkollü mevsimsel bir bira tipidir.

backbier: yüksek doygunluk hissi veren, %6-7 alkol derecesine sahip, özellikle almanya'da mayıs, sonbahar ve yılbaşı dönemlerinde üretilen mevsimsel bir bira tipidir.

alkolsüz bira: doğal yoldan oluşan alkolün belirli prosesler sonucu içinden uzaklaştırıldığı, normal biralara göre daha düşük kalorili bir bira çeşididir.

ale: ale ismi birçok farklı karakterde genellikle koyu renkli bir dizi İngiliz bira tipi için kullanılan genel bir tanımlamadır. pale, bitter, mild ve scotch olarak çeşitleri mevcuttur.

hefeweizen (mayalı buğday birası): miktar olarak en az %50 oranında buğday maltı kullanılarak üretilen, almanya'nın özellikle bavyera eyaletinde popüler olan bir bira tipidir.

kristallweizen (filtre edilmiş buğday birası): hefeweizen olarak yukarıda belirtilen biraya benzer hammadde kullanılarak, filtrasyon sonrası mayanın uzaklaştırıldığı bir bira tipidir.

altbier: koyu renkli buğday ve arpa maltının birlikte kullanıldığı, acılığı yüksek ve sert içimli bir bira tipidir.

kölsch: açık renkli, mayhoş bir tat karakterine sahip, özellikle almanya'nın köln şehrinde popüler olan bira tipidir.

stout: siyah renkli, özellikle çok koyu renkli malt ve bir miktar da kavrulmuş malttan imal edilmiş, acılığı sert karakterde bir üst fermantasyon birasıdır.

porter: porter da stout benzeri koyu renkli, bazı çeşitleri %9 alkol ihtiva eden bir bira tipidir.

şarap

sevgilinin dudağı, aşığın kanlı göz yaşıdır.

kadehi andıran biçimiyle lale, kırmızı rengiyle gül de şaraptır.

edebiyatta ki diğer adı meydir.

m.ö. 3000 yılında bulunduğu düşünülen şarabın anavatanı orta doğu olarak bilinmektedir.

ham maddesi üzüm olan şarabın kırmızı ve beyazı olduğu gibi rose diye de adlandırılan pembesi de bulunmaktadır.

iyi dinlendirilmiş bir şarap içildikten sonra ki gün vücutta hiçbir etki bırakmaz. baş ağrısına, mide bulantısına sebep olmaz.

bu özelliklerinden dolayı yıllanmış şaraplar çok daha değerlidir.

şampanya

şampanyada şarap gibi üzümden yapılır.

lakin şampanya yapılacak üzümler özenle seçilir.

üzümün alkolle mayalanırken üç kez fıçı değiştirilir ve çeşitli karışımlar uygulanır.

daha sonra köpük elde etmek için şişelenir ve şişeler mahzenlerde baş aşağı konur.

asıl havalı olan kısmı ise mantarlarıdır.

mantarlar şişeye yarım takılır ve bir düzenekle tutturulur.

düzenek çıkarıldığında mantar fırlayarak şişeden ayrılır.

ve o güzelim şampanya patlatma ambiyansı  yaşanır.

bol köpüklü yudumlar....

 daha çok çeşidimiz var ilk bölümü bu üç içkiyle bitiriyoruz...

saygılar...

-içki hangi bardakla içilir ?

içki hangi bardakla içilir ?

bunları bilmeden ben iyi bir alkol tiryakisiyim demek olmaz.

barlar sokağının en mühim kültürü diyebiliriz....

içki kültürü dikkat ve özveri gerektirir...

doğru bardak ve kadehlerle içilmeyen içkiden doğru tadı almak zordur.

bu yüzden ilk olarak hangi içki hangi bardakta içilir ondan bahsedeceğiz sizlere...

  1- brandy - konyak / brandy - cognac
  2- kokteyl ve martini / cocktail and martini
  3- long drinks / collins
  4- parfait
  5- likör / liquor
  6- margarita
  7- martini
  8- viski / whiskey
  9- shot
10- flut şampanya kadehi / champagne flute
11- kırmızı şarap / red wine
12- beyaz şarap / white wine



  peki bu bardakların şekillerinin sebeplerini merak etmiyor musunuz ?

  her birinin farklı bir amacı var. 

  şimdide bu konuyu açalım ve derinlemesine inceleyelim öyleyse... 

başlıyoruz öyleyse...

                   1- brandy ve konyak tüketirken kullanılan bu balon bardaklar bu iki güzel içkiden keyif almanızı sağlayacak en önemli etkendir belki de. avucunuzun içine rahatlıkla oturan bu balon bardaklar elinizin sıcaklığı ile içkinizi ılıtarak o dayanılmaz kokusunun ağır ağır burnunuza gelmesini sağlar ve konyağınızın o eşsiz kokusu ile tam anlamıyla tadına varmış olursunuz. ayrıca bilinmelidir ki konyak dünyanın en güze kokulu içkilerinden biridir.

2- kokteyl ve martini bardakları genelde duru kokteyller için kullanılan bardaklardır. alkol oranı yüksek olan kokteyller bu bardaklar içinde sunulur. zeytin, lime gibi aperatiflerle süslenen kokteyller bu bardakla sunulduklarında hoş bir görüntü ve ambians oluştururlar.

3- long drinks ya da collins dediğimiz tipte bardakları ise alkol oranı düşük ve miktar olarak daha fazla tükettiğimiz içkilerde kullanırız. bu tip bardaklar meyve suyuyla yahut kola ile yapılan kokteyllerde kullanılabilir. uzun bir süre yudumlaya yudumlaya bir içki keyfi yapmak istiyorsak bu bardakları kullanabiliriz. özellikle cin-tonik, votka-tonik ya da meyve suyu, kola tüketirken kullanılabilir tabi bol buz kullanmak bu bardağın püf noktası diyebiliriz.

4- parfait bardakları çikolata, dondurma, milshake gibi içecekler için kullanılan bir türdür. adından anlaşıldığı gibi asıl maksat parfe servisinde kullanmaktır. ama milkshake gibi donmuş içeceklerin yavaş erimesini sağlayan şeklinden dolayı buzlu kokteyllerde tercih edilmektedir.

5- likör bardakları süs eşyası muamelesi gördüğünden çoğunluk süslü püslüdür ve vitrinleri süslerler. ama likör bildiğiniz gibi daha çok ağız tatlandırmak için tüketildiğinden bu küçücük bardaklar tercih edilir. genellikle keskin bir tadı olan likörler içki arasında yahut yemek sonrasında az miktarda tüketilerek ağzın pası temizlenir bir anlamda. 

6- margarita bardakları adından anlaşıldığı gibi margaritaya özgü tasarlanmış bardaklardır. uzun ayaklı oluşlarının sebebi soğuk tüketilen margaritaya elimizin sıcaklığının geçmesini önlemektir. bardağın iki boğumlu olmasındaki sebep ise kokteylimizin içinde olabilecek tortunun dibe çökmesini sağlamaktır.

7-  aslen kokteyl bardağıdır ama martini ve içindeki o güzel zeytini en hoş gösteren şekil ve boyutlu kokteyl bardağı olduğundan adı kimileri kabul etmese de martini bardağı olarak kalmıştır. ince, zarif tasarımıyla elit bir görüntü çizer ve martiniye hakkettiği değeri yaşatır.

8- viski bardağı olarak adlandırıldıkları gibi old fashioned ve on the rocks olarakta anılırlar. bilindiği gibi viski buzlu güzel gittiğinden geniş şekliyle bu bardak bolca buz kullanımına yardımcı olmaktadır. malibu, baileys gibi içkilerin buzlu tüketiminde de kullanımı uygundur.

9- shot bardağı denince akla ilk gelen tekila tabii ki ama bunun yanında bu bardağı sek içilen içkileri tüketirken kullanabiliriz ya da shaker da hazırlanan kokteylleri hızlı tüketirken kullanabiliriz.

10- flut şampanya kadehi sadece şampanya ve şampanya ve şarapla hazırlanmış kokteylleri tüketirken kullanılabilir. uzun ayaklı oluşu sayesinde el ısımızın şampanyaya geçmesini engelleyerek tat ve kıvam bozulmasının önüne geçmektedir. ayrıca flut kadehlerin uzun ince yapıda oluşu şampanya köpüklerinin yüzeye yavaş yavaş çıkmasını kolaylaştırır.

11- kırmızı şarap kadehlerinin ayaklı oluşunun sebebi de el sıcaklığının şaraba geçmesini engellemektir. kırmızı şarap kadehleri daha geniş balon kadehlerdir. geniş olmasının sebebi kırmızı şarapta oluşan tortu daha fazladır ve bunun dibe çökmesi ve içerken ağıza gelmemesi için en uygun kadehler bunlardır.

12- beyaz şarap kadehleri de el ısısını almaması için uzun ayaklı yapılmıştır. kıvam olarak daha saf ve duru bir özelliğe sahip olduklarından çok geniş bir balon kullanılması gerekli görülmemiştir.

               hangi içki hangi bardakla içilir anlattıktan sonra hemen alışveriş listemize en sevdiğimiz içkinin kadehi ya da bardağı biz de yoksa ekliyoruz ve içkimizin tadına varıyoruz.

                  içki içmek zevk işidir ve eğlencenin yolu yordamı neyse uygulandığı zaman tadına varılır...

şerefe.....

-en güzel barlar sokağı nerede ?

en güzel barlar sokağı nerede ?

barlar sokağının müdavimleri meşhurdur...

hayatı bu sokaklarda tanıyan ve bu sokaklarda yaşayanlara selam olsun...

her insanın bir mekanı vardır kendini bulduğu ya da kaybedip durduğu...

bakalım o zaman ilk aklımıza gelen o nadide sokaklarımızdan birkaçına.........

alsancak

asmalımescit

asmalımescit

devam ediyoruz daha çok yer var sırada "eğlence sabır işidir..."

caddebostan

caddebostan

eskişehir

fethiye

istiklal

istiklal

marmaris

marmaris

evet ilk anda aklımıza gelenlerden birkaçını paylaşıyoruz. 

bunlarla tabii ki bitmiyor, daha birçok muhteşem mekan var güzelim ülkemizde.

paylaştıkça keşfedeceğimiz bu güzelliklere ihtiyacımız her zaman var...

o zaman sizlerde paylaşın ve haberdar olalım, tanıyalım, gidelim, görelim ve eğlenelim doyasıya...

her biri başka bir dünya, her biri daha bir anlamlı bir diğerinden...

ne senaryolar yazılıp, ne oyunlar oynanıyor, ne anlar yaşanıp, ne çılgınlıklar yapılıyor...

kimler gelip geçiyor bir gecede, ne hatıraları kucaklıyor bu sokaklar yaşayanlar bilir.

                




                  -paylaşalım



                  -paylaşalım



                  -paylaşalım






akalım bu sokaklara monotonluktan, sıradanlıktan kurtulalım...

bambaşka olalım, farklılaşalım.....

bıkmadınız mı artık şu güzelim iş hayatından.....

-barlar sokağında neler oluyor...?

barlar sokağında neler oluyor...?

















kendinden geçiyor insan, bambaşka biri oluyormuş gibi gözükse de, kendini buluyor aslında...

bir seyahate başlıyoruz...eğlencenin doruklarına giden yolda dört nala bir yolculuk başlıyor.



-nerelere gidilir?

-nasıl gidilir?

-kimle gidilir?

-neler içilir?

-ne, nerde içilir?

-nasıl eğlenilir?

-devamı nasıl gelir?

tüm sorularınıza cevaplar geliyor...





barlar sokağı boyunca ilerleyelim sonunda eğlence çıkmazı var.

hadi eller havaya öyleyse....